4 Kasım 2016 Cuma

TEK HÜCRELİ CANLILAR; SPOROZOA

Sporlular
  • Parazit yaşarlar.
  • Üremeleri sporla olur.(Metagenez görülür:Eşeyli ve eşeysiz üremenin birbirini ardışık takip etmesidir.)
  • Hareket organelleri yoktur.(amoboid hareket ederler.)
  • Besinlerini hazır aldıklarından besin kofulları bulunmaz.
  • Hayvansal organizmaların vücudunda yaşadıklarından kontraktil koful taşımazlar.
Yaşam döngüsü
  • Sporozooalardan Plasmodium malaria'da hayat devri anofel sokması ile sporozoitler (n) insan kanına geçer
  • Alyuvarlar içine geçerek şizonta dönüşürler
  • Şizont çoğa bölünerek (Şizogoni) merezoitleri oluşturur
  • Alyuvarların parçalanması ile merezoitler ve toksinleri kana karışır.(Sıtma nöbetleri bu esnada görülür)
  • Merezoitler ya yeni alyuvarlara girer, yada gametositlere dönüşür
  • Anofelin bu insanın kanını emmesi ile gametositler anofelin barsağına geçer
  • Gametositler(n) burada ovumu(n) ve mitoz geçirerek 4-8 sperm(n) haline gelirler
  • Oluşan spermler ovumu barsak boşluğunda döller ve zigot(2n) meydanagelir
  • Ameboid hareket eden zigot barsak epitelini delerek barsak kaslarınayerleşir
  • Zigot burada mayoz geçirir ve ardından çoğa bölünerek (Sporogoni)sporozoitleri oluşturur
  • Sporozoitler dolaşım sıvısı ile tükürük bezlerine taşınır ve döngü tamamlanır.
Not: Plasmodium malariada baskın döl haploidtir. Diploid aşama sadece zigot evresine indirgenmiştir.

3 Kasım 2016 Perşembe

TEK HÜCRELİ CANLILAR; BAKTERİLER

      Bakteriler bağımsız yaşayabilen küçük organizmalardır. Prokaryot hücre yapıları ve boyutlarıyla diğer mikroorganizmalardan ayrılırlar. Bakteriler ortalama 0,5-2 µm boyutlarındadırlar. Bakterilerin bu sahip oldukları boyutları tür ve cinslerine göre farklılar göstermektedir. Büyük bakteriler genellikle saprofit olarak bulunmaktadırlar. Prokaryotik hücreler olan bakterilerin kendilerine özgü bir hücre yapıları bulunmaktadır.

Bakterinin yapısı; 



bakteriler ile ilgili görsel sonucu

Hücre yapısı

Prokaryot olduklarından zarla çevrili çekirdek, mitokondri, kloroplast, endoplazmik retikulum, golgi gibi organelleri yoktur.

Ribozom bütün bakterilerin temel organelidir.

DNA, RNA, canlı hücre zarı ve sitoplazma yine bütün bakterilerin temel yapısını oluşturur. Bunlara ek olarak bütün bakterilerde hücre, cansız bir çeperle (murein) sarılıdır.

Çeperin yapısı, bitki hücrelerinin çeperinden farklıdır. Selüloz ihtiva etmez.

Bazı bakterilerde hücre çeperinin dışında kapsül bulunur. Kapsül bakterinin dirençliliğini ve hastalık yapabilme (patojen olma) özelliğini artırır. 


Şekilleri ve Boyanmaları

Bakteriler ışık mikroskobunda bakıldığında başlıca şu şekillerde görülürler. 

  •  Çubuk şeklinde olanlar (Bacillus):Tek tek veya birbirlerine yapışmışlardır. Tifo, tüberküloz ve şarbon hastalığı bakterileri bu şekildedir. 
Bacillus ile ilgili görsel sonucu
  •  Yuvarlak olanlar (Coccus): Genellikle kamçısızdırlar. Zatürre ve bel soğukluğu bakterileri bunlara örnektir. 
Coccus ile ilgili görsel sonucu
  •  Spiral olanlar (Spirullum): Kıvrımlı bakterilerdir. Frengi bakterileri ve dişlere yerleşen Spiroketler bunlara örnektir.
Spirillum ile ilgili görsel sonucu
  •  Virgül şeklinde olanlar (Vibrio): Virgül biçiminde tek kıvrımlıdırlar. Kolera bakterisi gibi. 

Vibrio ile ilgili görsel sonucu

Bakterilerin boyanmaları: 
Danimarkalı bakteriyolog Gram tarafından geliştirilen boyalarla boyanan bakterilere Gram (+), boyanmayanlara ise Gram (-) bakteriler denir.

Beslenme şekillerine göre ;
Bazı bakteriler ototrof olup, fotosentez veya kemosentez yaparlar. Çoğunluğu ise heterotrof olup, saprofit veya parazit yaşarlar.

2 Kasım 2016 Çarşamba

TEK HÜCRELİ CANLILAR; PARAMESYUM

Paramesyum:

paramesyum ile ilgili görsel sonucu


  • Tatlı sularda yaşayan,
  • Hücre çeperi bulunmayan,
  • Vücudunun dış yüzeyinde hareket etmeye ve besinleri yakalamaya yarayan silleri bulunan,
  • Sillerin arasında trikosist adı verilen savunma iğneleri bulunan,
  • Kontraktil kofulları bulunan,
  • Çift çekirdekli
  • Büyük çekirdek hücreyi yönetir ve eşeysiz üremeyi kontrol eder.
  • Küçük çekirdek ise eşeyli üremeyi kontrol eder.
  • Hücre ağzı ve hücre anüsü bulunur.
  • Pelikula adı verilen koruyucu bir örtüsü vardır.
  • Heterotrof beslenir.
  • Eşeysiz ve eşeyli çoğalır.
  • Eşeysiz enine bölünerek, eşeyli ise konjugasyon ile çoğalır.

1 Kasım 2016 Salı

TEK HÜCRELİ CANLILAR; AMİP

Amip:

amip ile ilgili görsel sonucu

  • Tatlı sularda yaşar.
  • Hücre çeperi taşımaz.
  • Yalancı ayak oluşturarak hareket eder ve besinlerini yakalar.
  • Kontraktil koful taşır.
  • Heterotrof olarak beslenir.
  • Bazı türleri, iç parazit olarak yaşar ve amipli dizanteri hastalığına yol açar.
  • Eşeysiz bölünerek çoğalır.



Not:



        Kök ayaklıların bazı türlerinde, silis ve CaCO3 yapılı bir kabuk bulunur.

31 Ekim 2016 Pazartesi

TEK HÜCRELİ CANLILAR; ÖGLENA

Öglena viridis
Tatlı sularda yaşayan,
→Taşıdığı kamçı ile aktif olarak yer değiştirebilen,
Kloroplast taşıyan
→Hücre çeperi olmayan,

→Hücre içine giren fazla suyu, dışarı atmaya yarayan kontraktil koful taşıyan,

→Sahip olduğu göz lekesi sayesinde ışığı algılayan,

Pelikula adı verilen koruyucu bir örtüsü bulunan,
→Eşeysiz, boyuna bölünerek çoğalan
→Hem ototrof hem de heterotrof beslenen,
Fotosentez yaparak kendi besinini kendisi üreten ve aynı zamanda dışarıdan hazır olarak besin alan bir canlıdır.

30 Ekim 2016 Pazar

TEK HÜCRELİ CANLILAR; VİRÜSLER (İNFLUENZA VİRÜSÜ)

Bir tür virüsün (influenza virüsü), solunum yollarına yerleşip, burada çoğalarak neden olduğu, hastanın hapşırması ya da öksürmesi sonucu başkalarına geçen, bulaşıcı bir hastalıktır. Virüs, vücuda girdikten 1-2 gün sonra hastalığın belirtileri görülmeye başlar. Yerleştiği yerde çoğalmaya başlar. Daha sonra başka yerlere de yayılır ve bütün vücudu etkiler.
Her sene bir çok insanın ölümüne bile yol açabilen ciddi bir hastalıktır. Yılın 1-2 ayı mutlaka grip salgını ortaya çıkar. Her yüz kişiden en az 10’u bu hastalığa yakalanmaktadır. Sağlıklı kişilerde, 10 gün içinde hastalık iyileşir; fakat bağışıklık sistemi zayıf ya da hasta olanlarda çok tehlikelidir.
Çok kolay ve hızlı bulaşan bir enfeksiyondur. Kişi hapşırdığında ya da öksürdüğünde virüs su damlacıkları halinde havada yayılır. Aynı ortamda bulunan kişilerin bu havayı solumasıyla virüs burundan solunum yollarına girer ve buraya yerleşir. Böylece sağlıklı kişi de bu enfeksiyonla tanışmış olur. Bu virüsün az bir miktarı bile gribe yol açabilir. Vücuda girdikten sonra ortalama 2 gün kuluçka süresi vardır. Bu süre kısa olduğundan çok çabuk yayılır.
Bu influenza virüsünün A ve B tipleri grip yapan çeşitleridir. Fakat şöyle bir durum vardır; bu virüs çoğalmaya başladığında, yapısında bulunan proteinler değişim göstermektedir. Aşılar da bu proteinlere göre yapıldığından, bu proteinlerin sürekli bir değişim göstermesi, hem grip aşısının koruyuculuğunu azaltmakta, hem de vücudun uzun süreli bağışıklık oluşturmasını engellemektedir.
İşte bu yüzden grip salgınları da ortaya çıkar. Yapısı değişen virüslere karşı bağışıklığın çok az olması hastalığın çok ciddi sağlık sorunlarına yol açmasına neden olmaktadır.


29 Ekim 2016 Cumartesi

HÜCRENİN KEŞFİ

Hücre ilk defa 1665 yılında Robert Hooke tarafından keşfedilmiştir. Robert Hooke şişe mantarından aldığı kesiti mikroskopta incelemiş ve oda şeklinde yapılar görmüştür.Gördüğü bu yapılara ‘‘Hücre’’ adını vermiştir.

Yaklaşık iki yüzyıl sonra Brawn (1831) bitki hücrelerinde çekirdeği buldu. Purkinje, Schwann ve Mohl gibi araştırmacılar hücre içindeki canlı yapıya ‘‘Plazma’’ adını verdiler. Daha sonra hücreyi dış ortamdan ayıran bir zarın olduğu bulundu. Böylece yavaş yavaş canlıların hücrelerden yapıldığı fikri yayılmaya başladı.
Bütün bu gelişmelere dayanılarak 19. yüzyılın başında botanikçi Schleiden 1838 ve zoolog Schwann 1839’da ‘‘Bütün canlıların hücrelerden meydana geldiğini’’ söyleyerek hücre teorisinin ilk temellerini attılar. Daha sonra hücre teorisi,1858 yılında Rudolf Virchow’un eklediği yeni maddelerde aşağıdaki şeklini almıştır:


ü  Bütün canlılar bir veya birçok hücreden meydana gelmiştir.
ü  Hücreler canlıların en temel yapısal ve fonksiyonel birimidir.
ü  Hücreler kendinden önceki hücrelerin bölünmesiyle oluşur.
ü  Sitolojideki son çalışmalar ve yüksek yapılı canlılar dikkate alındığında bu maddelere ek olarak iki yeni maddenin daha ilave edilmesi öngörülmektedir:
ü  Çok hücreli canlılar farklı gruplar altında bir araya gelerek tek bir birim gibi işlenmektedir.
ü  Çok hücreli canlıların hücreli bölünme, hareket, kendilerine özgü şekil almak ve gerekli fonksiyonları gerçekleştirebilmek için birbirlerine veya katı bir yüzeye temas etmek zorundadır.

Hücre Yapısı ve Çeşitleri
Hücreler, canlıların en küçük ve fonksiyonel yapı taşı olarak tanımlanmaktadır. Hücre teorisinde de anlatıldığı gibi bütün canlılar hücrelerden meydana gelir. Fakat hücreler canlının, yaşadığı ortama ve canlılar alemindeki yerini göre tek hücreliler ve çok hücreliler olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Tek hücreli canlılar hayatın devamı için gerekli bütün görevleri kendi başlarına gerçekleştirirler.Çok hücrelilerde ise bir iş bölümü vardır ve hücreler bu fonksiyonlarını gerçekleştirmek üzere özelleşmişlerdir.
Hücre şeklinin oluşumunda; yüzey gerilimi, komşu hücrelerin mekanik etkileri, sitoplazma yoğunluğu, görev ve kalıtsal faktörler etkilidir. Amip, cıvık mantar ve akyuvarlar gibi bazı hücrelerin belirli bir şekli yoktur. Bu hücreler şekilden şekle girebilirler. Serbest halde yaşayan alg, polen ve spor hücreleri küre; birbirine bağlı hücreler genellikle küp, prizma, silindir veya iki ucu sivri lif şeklinde bulunurlar.


Hücrelerin büyüklükleri çok farklı olup en küçük hücreler gametler, bakteriler ve parazit tek hücreli canlılardır.Bu hücrelerin büyüklükleri 0,2-0,5 mikron çapındadır.En büyük hücre ise deve kuşu ve tavuk yumurtalarının sarı kısmıdır.En uzun hücre ise 1 metre boyunda olan sinir hücreleridir.
Hücreler yapılarına göre prokaryot ve ökaryot hücre olmak üzere ikiye ayrılır. Prokaryotik hücre, tek hücreli canlılarda görülen ve organize bir çekirdeği olmayan hücre tipidir. Prökaryotik hücrelerde kalıtım materyali sitoplazma içerisine dağılmış durumdadır. Ökaryotik hücrelerde organize olmuş halde kendi kalıtım materyallerini taşıyan çekirdekleri vardır.Kalıtım materyali(DNA) olmayan hücre yaşamını belli bir süre devam ettirse bile bölünüp yeni bir hücre oluşturamaz.
Ökaryotik bir hücre dıştan içe doğru şu tabakalardan oluşur.
§       Hücre Zarı
§       Sitoplazma
§       Çekirdek